BIST 100 10.643,58 % 3,14
USD/TRY 32,2295 % -0,15
EUR/TRY 35,0126 % -0,35
Piyasalar
10.643,58
% 3,14
32,2295
% -0,15
35,0126
% -0,35
1,0869
% 0,02
42,50
-0,03
2.415,22
% 1,61
83,98
% 0,85
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Ünlü'nün BIST hedefi 120 bin

Ünlü & Co Araştırma Direktörü Vedat Mizrahi, 12 ay sonrası için BIST 100 endeksi hedeflerinin 120 bin olduğunu belirtti.

Ünlü'nün BIST hedefi 120 bin
SELÇUK OKTAY 04 12 2017, 09:11

Ünlü&Co, 2018 Kasım'ında borsanın 120 bin seviyesine geleceğini öngörüyor. 

Ünlü&Co Araştırma Direktörü Dr. Vedat Mizrahi, internet medyası ekonomi editörleri ile bir araya geldiği toplantıda çarpanlar dikkate alındığında 12 aylık BIST hedeflerinin 120 bine işaret ettiğini belirtti. 

Endekse nominal olarak bakmanın yanlış olacağını söyleyen Mizrahi, şu an endeksin olması gereken seviyeden uzak olduğunu ifade etti. 

Mizrahi, "Borsaya şirketlerin kârı ve bunun bir çarpanı olarak bakmak gerek. Yıla başlarken borsa bir yıl vadeli kâr beklentilerine göre 8,2 fiyat/kazanç çarpanı ile işlem görüyordu. Bugün itibariyle yine bir yıl vadeli baktığımız zaman 7,5 F/K çarpanı ile işlem görüyor. Bu çarpandaki azalma bütün gelişmekte olan piyasalardaki çarpanların arttığı bir dönemde gerçekleşti. Aslında biz sadece rakama bakıyoruz ‘115 bin tarihi zirveyi gördü’ diye… Ama aslında olması gerektiği yerden uzakta endeks. “Türkiye hangi çarpanla işlem görmeli” sorusunun yanıtı ise farklı. Bunun iki başlığı var. Biri sermaye maliyeti, o faizin bir fonksiyonu. İkincisi ise şirket kârlılıkları. Şirket kârlıkları bu sene yüzde 50 arttı. Bizim beklentimiz bankacılıkta yüzde 29 gibi bir seviye ile banka dışında da yüzde 58 ile seneyi kapatmak. Kârın bu kadar büyüdüğü bir yerde endeksin de bu performansı yapmasını beklersiniz ama onun altında yaptı. O yüzden çarpan aşağı gelmiş oldu. Bence işlem görmesi gereken seviye 9 çarpanıdır. Biz her bir hisse için belirlediğimiz hedef fiyatlardan bir endeks hedefi belirliyoruz. Şu anda hesaplarımız BIST için 120 bine tekabül ediyor. Bu 12 aylık bir hedef. Ama yıl sonu finansalları açıklandıktan sonra yine beklenti üzeri sonuçlar gelirse bu endeks hedefini de yukarı yönlü revize etmek durumunda kalabiliriz." değerlendirmesini yaptı. 

2018'DE ÖNE ÇIKACAK SEKTÖRLER

Önümüzdeki yıl açısından özellikle havacılık sektörü hisselerinin iyi bir tablo sergileyebileceğini söyleyen Mizrahi, THY ve Pegasus’un 2016 ile 2017’nin ilk yarısında aldığı maliyet azaltıcı aksiyonları ve kapasite optimizasyonunu pozitif olarak değerlendirdiklerini, bunun 2018 yılında da kârlılığa yansıyacağını düşündüklerini belirtti. 

Tüketim başlığı altında yer alan sektörleri de genel olarak beğendiklerini söyleyen Vedat Mizrahi, enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda perakende gıda, tekstil gibi sektörlerin daha iyi olacağını; kur ve faizin yüksek olduğu ve ek finansmana ihtiyaç duyulan alanlarda inşaat, otomotiv, beyaz eşya gibi sektörelerde ise görece daha yavaş büyüme olacağını öngördüklerini söyledi. 

Vedat Mizrahi

Mizrahi, önümüzdeki yıl için planlanan ve yaklaşık 3,5 milyar dolarlık olabileceği hesaplanan halka arzların yatırımcı algısındaki etkisini de değerlendirdi. Mizrahi, "Planlanan halka arzlara ciddi talep olacaktır, ama ben yüzde 65 oranının çok da artıracağını düşünmüyorum. Aynı sektördeki mevcut şirketlerden biraz pozisyon azaltıp diğer tarafa geçmek en olası senaryo gibi duruyor." diye konuştu. 

2018 SONU DOLAR/TL BEKLENTİMİZ 4,15

Vedat Mizrahi, 2017 ve 2018 yıl sonu itibariyle gerçekleşmesini bekledikleri kur tahminlerini de paylaştı. Gelişmelere göre tahminlerini sürekli güncellemek zorunda kaldıklarını belirten Mizrahi, bu yılın sonunda dolar/TL kurunun 3,90 seviyesinde olacağının öngördü. Ünlü & CO'nun 2018 sonu için kur tahmini ise 4,15. 

Mizrahi kur tahmini yaparken, Türkiye ile ABD arasındaki enflasyon farkını kurda olması gereken değer kaybına yansıttıklarını belirtti. Mizrahi "Türkiye için 2018 enflasyon tahminimiz yüzde 8,5. ABD enflasyonu da yüzde 2 olursa, kurun yüzde 6,5 değer kaybetmesi lazım diye teorik hesaplamada bulunuyoruz" diye konuştu. 

ÖNÜMÜZDEKİ YIL EKONOMİ İÇİN TEMEL RİSKLER

Vedat Mizrahi Türkiye ekonomisinin makro görünümünü de analiz etti. İnternet medyası ekonomi editörleri ile bir araya geldiği toplantıda Mizrahi, 2018 için yüzde 5,5 büyümenin gerçekleşme olasılığı olduğunu, ama burada hükümetin oynayacağı rolün çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye’nin potansiyel büyümesine yakın bir büyümeyi beklemenin daha gerçekçi olacağını söyleyen Mizrahi 2018 yılı için büyüme beklentilerinin yüzde 4,5 olduğunu söyledi. 

Mizrahi 2018 için ekonomi açısından temel risklere de dikkat çekti. Buna göre, önümüzdeki yıl Türkiye ekonomisi için en büyük risk oluşturacak faktörlerin başında ‘yüksek faiz’ beklentisi geliyor. Fed ve diğer global merkez bankalarının faiz artışları ve bilanço normalizasyonu ile beraber bütün dünyada faizlerin artacağını söyleyen Mizrahi, Türkiye’nin buradaki dezavantajının, diğer ülkelerle olan enflasyon farkı olduğunu, enflasyonun yüksek seyretmesinin, Türkiye'de faizlere de yukarı yönlü baskı oluşturacağını düşündüklerini belirtti.

Mizrahi'ye göre ekonomide bir diğer risk unsuru ise cari açık. Cari açığın rakamsal olarak çok hafif büyümesini beklediklerini söyleyen Mizrahi, Cari işlemler açığı/GSYH oranının yüzde 4,8 olacağını öngördüklerini belirtti. Mizrahi cari açık konusunda turizmdeki toparlanmanın etkilerine de dikkat çekti: "Turizm bu sene ciddi toparlanma gösterdi ama hala averajın altında. Önümüzdeki sene pozitif katkısı olmasını bekliyoruz. Önümüzdeki sene dış talep ve turizmde cari açık ve büyümeye pozitif etki, ama iç tüketimde bu seneye göre biraz daha yavaşlama görüleceği bir senaryo oluşturabiliriz."

YÜKSEK KUR İHRACAT AÇISINDAN NE KADAR AVANTAJLI? 

Türkiye ekonomisi açısından yükselen kur seviyesinin nasıl bir risk oluşturduğu da önemli bir soru işareti olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin ihracat cephesinde genelde kurdaki zayıflıkla rekabet avantajı kazanan bir ülke olduğuna dikkat çeken Mizrahi, kurdaki zayıflığın Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki büyümesine pozitif etki edeceğini düşündüğünü söyledi.

Yükselen kurun ara malı ithalatı dolayısıyla Türkiye ekonomisinde nasıl bir baskı yarattığı üzerine de değerlendirmelerde bulunan, "‘İhracatımızın yüzde kaçı ithalata dayanıyor’ diye bir araştırma yaptık. 15 yıl önce yüzde 12’lerdeymiş, sonra yüzde 25’e kadar çıkmış. Son 5-6 senedir yüzde 20-24 bandında seyrediyor. Yüzde 24’ü tabi ki etkileyecektir. Ama çok yüksek bir oran da olmayacaktır. 

Türkiye’nin ihracatta ithalata bağımlılığı azaltması gerekiyor. Bununla ilgili yapısal reformların hayata geçmesi gerek. Örneğin Socar’ın rafineri yatırımı bu yönde atılmış bir adım. Petrol ürünleri ithal edeceğimize artık ham petrol ithal edip aradaki makastan cari açığa 1 milyar dolar pozitif bir etki yaratılmış olacak. 

KREDİ GARANTİ FONU NEYİ YAPAMADI? 

Mizrahi, Türkiye ekonomisine ciddi bir dinamizm katan Kredi Garanti Fonu ile ilgili değerlendirmelerini paylaştı. KGF'nin, piyasadaki likiditeyi artırdığı için herkesin kendini daha rahat döndürmesini sağladığını ve aynı zamanda hem reel sektör hem de tüketici güvenini artırıcı bir etkisi olduğunu söylerken büyüme tahminlerini de yukarı çektiğine vurgu yaptı. 

Fakat Mizrahi'ye göre KGF'nin harekete geçiremediği unsurlar da oldu. Mizrahi bunları şöyle değerlendirdi: “Kullanıma baktığımızda, kredilerin daha çok çalışma sermayesi fonlaması ve tüketime gittiğini görüyoruz. Çok fazla yatırıma yönelmedi. İnşaat tarafında yatırımların devam ettiğini, buna karşın makine teçhizat tarafında düzenli düşüşün sürdüğünü izledik. Ancak, uzun vadeli ve sağlıklı büyümenin sağlanması için makine teçhizat yatırımı çok önemli.

KGF’nin kullanılmayan 50 milyar lirası ve bankalara geri ödenmekte olan kredi taksitleri var. Bu tutarın yatırımlara yönleneceği konusunda mesajlar aldık. Yani KGF sonrası göremediğimiz yatırımları 2018'de makine teçhizat tarafında görebiliriz. Böyle bir durum, 2018’de ekonomik büyümeyi destekleyecektir. 

Yukarı

Business HT×