BUSINESSHT
02 06 2015, 13:09 Güncelleme: 13:57
ING Bank'ın araştırma kuruluşu Ipsos ve Sabancı Üniversitesi ile birlikte hazırladığı Türkiye Tasarruf Eğilimleri Araştırması Türkiye'nin tasarruf açığına ilişkin detaylı trendler sundu. Araştırmanın 2015 ilk çeyrek sonuçlarına göre Türkiye'de tasarruf açığının en önemli nedeni gelir yetersizliği. Araştırmaya katılan katılımcıların yüzde 59'u gelir yetersizliği nedeniyle tasarruf edemediklerini belirtirken yüzde 19'u ise borçlarından dolayı tasarruflarının olmadığını söyledi.
Araştırmaya göre 2015’in ilk çeyreğinde, kentsel nüfusta tasarruf sahiplerinin oranı bir önceki döneme göre yaklaşık 2 puanlık bir artış göstererek yüzde 13,2 seviyesine çıktı. 2015’in ilk çeyreğinde, tasarrufu olmayıp gelecekte tasarruf yapmayı planlayanların oranı da bir önceki döneme göre artış eğilimde.
Tasarruf sahipleri arasında düzenli tasarruf yapma oranı ise yüzde 69 ile araştırmada şimdiye kadar görülen en yüksek seviyeye de ulaşmış durumda. Ancak düzenli tasarruf yapmayanlar arasında 3 ay içerisinde ve 3 ay sonrasında tasarruf yapma eğiliminin düşüşe geçtiği de görülüyor.
Araştırmaya katılan katılımcılara göre tasarrufun en önemli gerekçeleri arasında; “geleceğe yatırım”, “çocuklarım için” ve “beklenmedik olaylara karşı güvence olması” ifadeleri öne çıkıyor.
Araştırmanın 2015 ilk çeyrek sonuçlarına göre bu dönemde “altın ve yastık altı nakit” düşüşe geçerken, TL vadeli hesap en çok tercih edilen tasarruf aracı oldu. Bu kapsamda tasarrufların yüzde 78'inin sisteme entegre olduğu görülüyor. Sistem içi tasarruf oranındaki bu seviye araştırmanın başından bu yana kaydedilen en yüksek seviye olarak dikkat çekiyor.
Tasarruflar içinde bireysel emekliliğin de yükselen bir grafiğe sahip olduğu görülüyor. Araştırmaya göre bireysel emeklilik mevduat ürünlerinin ardından yüzde 17'lik payı ile en yoğun kullanılan tasarruf mecrası konumunda.
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Filiztekin ve ING Bank Başekonomisti Muhammet Mercan araştırmanın verileri ile ilgili yaptıkları değerlendirmede enflasyondaki artışın genelde özel kesimin özelde hane halkınının tedbir motifli tasarruf etme tercihini desteklediğini, bu durumun da tasarruf oranındaki iyileşmeyi açıkladığını belirtti. İki ekonomist tasarruf eksikliğinin temel sebebi olarak gelir yetersizliğinin ve borçluluk seviyesinin ağırlığını koruduğunu, dolayısıyla bu faktörlerin genel tasarruf eğiliminde çok yüksek oranlara kısa vadede ulaşmanın zorluğunu bir kez daha teyit ettiğini vurguladı.
