BIST 100 9.716,77 % -0,05
USD/TRY 32,4881 % -0,24
EUR/TRY 34,9299 % 0,22
Piyasalar
9.716,77
% -0,05
32,4881
% -0,24
34,9299
% 0,22
1,0730
% 0,29
44,89
-0,46
2.331,64
% 0,67
89,23
% 1,37
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Üçlü Suriye Zirvesi'nden çıkan mesajlar

Erdoğan, Putin ve Ruhani zirvenin ardından basının karşısına çıktılar.

Üçlü Suriye Zirvesi'nden çıkan mesajlar
04 04 2018, 15:38

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Ankara'da yapılan Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan zirvede liderler, 1 saat 40 dakika boyunca Suriye’deki durumu masaya yatırdı. 

Zirvenin ardından üç lider basının karşısına çıktı. 

İlk sözü alan Erdoğan terör örgütlerinin ayrım yapılmadan dışlanması gerektiğini belirtti. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan noktalar şunlar oldu: 

Cumhurbaşkanı Sayın Putin, Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani, heyetlerimizin kıymetli üyeleri sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerin huzurunda kıymetli dostlarım Sayın Putin ve Sayın Ruhani'ye ülkemize bir kez daha hoş geldiniz diyorum. Suriye'de güvenliğin huzurun ve barışın tesisi yönündeki çabalarımızın bir ifadesi olan bu zirveye ev sahipliği yapıyor olmanın memnuniyeti içindeyiz. Geçen kasım ayında Soçi'de gerçekleşen ilk zirveden bu yana Suriye'de önemli gelişmeler yaşandı.

"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNE AYNI MESAFEDE OLUNMASINA BAĞLIDIR"

Bugün önümüzdeki döneme ışık tutacağına inandığımız istişareler gerçekleştirdik ve atılacak adımları belirledik. Gerginliği azaltma bölgelerinin konusunda Türkiye olarak sorumluluklarımızın gereğini yerine getiriyoruz. İdlib'deki 8'nci gözlem noktamızla bu konudaki kararlılığımızı gösterdiğimize inanıyorum. Suriye konusunda şu hususun tüm dünya tarafından dikkate alınmasını bekliyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğü tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Sadece Suriye ile kalmayıp çevre ülkelere hatta tüm bölgeye tehdit oluşturan terör örgütlerinin ayrım yapılmaksızın dışlanması çok ama çok önemlidir.

Türkiye Fırat Kalkanı harekatıyla yaklaşık 3 bin teröristini imha ettiği DEAŞ'a karşı en etkili mücadeleyi veren ülkedir. DEAŞ saldırılarında en büyük bedelleri ödemiş ülkelerden birisi de biziz.

"160 BİN SURİYELİ KARDEŞLERİMİZ GERİ DÖNEREK VATANLARINDA HAYATLARINI KURDULAR"

Her iki harekatta 4 bin kilometre kare alanı güvenli hale getirdik. Sadece güvenliği sağlamakla kalmıyoruz, kontrol altına aldığımız yerleri bölgenin asli sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getiriyoruz. Bilindiği gibi ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Cerablus El Bab bölgesine 160 bin Suriyeli kardeşlerimiz geri dönerek vatanlarında hayatlarını kurdular.

Tel Fırat bölgesinin de oraya dönecek Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getirmek için Rus ve İranlı dostlarımızla birlikte ortak çalışma yürütmeye hazırız.

"PYD BÖLGELERİ TEMİZLENENE KADAR DURMAYACAĞIZ"

PYD YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenliği hale getirene kadar durmayacağımızı bir kez de burada tekrarlamakta fayda görüyorum. PYD YPG ile mücadelemiz Suriye'de DEAŞ ile mücadeleyi engelleyen veya aksatan değil tam tersine tamamlayan bir mahiyete sahiptir. DEAŞ ile PYD'nin aynı amaca hizmet etmediğini kabul etmeyen hiçbir anlayışın Suriye'de kalıcı barışa hizmet edebilmesi mümkün değildir.

Dikkat edilirse sahada birbiriyle çatışıyor gibi görünen bu iki örgüt, sürekli birbirini destekleyen önünü açan bir anlayışla  hareket etmektedir. 

 

İRAN CUMHURBAŞKANI RUHANİ'NİN AÇIKLAMALARI:

Bizim bölgemiz son seneler büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı. Bu sorun da terörizmdir. Bazı ülkelerce eğitilmiş, bu ülkeler tarafından para sağlanmış ve modern silahlar temin edilmiştir. Bu teröristler Suriye halkına ait olan petrolü satabiliyor ve Suriye'ye ait tarihi eserleri satabiliyorlardı. Başta ABD, istiyordu ki DEAŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bu bölgede uzun süre kalsın.

İRAN, RUSYA VE TÜRKİYE TEMEL ROL OYNADI

Fakat Suriye ve Irak gibi büyük halklar, dost ülkelerin yardımıyla bu tehlikeyi yok etti. Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç belirlendi. Bu süreçte Suriye'de kısmi ateşkes sağlandı ve 4 bölgede çatışmasızlık bölgesi oluşturuldu. Bu süreçte İran, Rusya ve Türkiye temel rol oynadı.

BUGÜN SURİYE HALKININ UMUDUNUN DÜNE NAZARAN DAHA FAZLA OLDUĞUNU GÖRMEKTEN MEMNUNUM

Bugün Suriye halkının umudunun düne nazaran daha fazla olduğunu görmekten memnunum. Suriyeli mülteciler de evlerine dönmek için bugün daha çok ümitliler. Bugün çok mutluyum ki, 3 ülke liderleri Ankara'da üçüncü zirveyi gerçekleştirdiler. Üçlü zirvelerde çok önemli ve yararlı toplantılar gerçekleştirdik. Benim için en mutlu anlar, üç ülkenin Suriye'nin mazlum halkına yardım için mutabık kaldığı an oldu.

Umuyorum ki, pratikte de öyle davranalım ki, Suriye'nin mazlum halkına daha çok yardım edelim. İran İslam Cumhuriyeti'nin bakışından, Suriye sorununun hiçbir şekilde askeri seçeneği yoktur. Barışçıl çözümün teşvik edilmesi lazım.

RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN'İN AÇIKLAMALARI

Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı Ruhani, bugünkü görüşmelerimiz son derece yapıcı bir hava içerisinde gerçekleşti. Biz detaylı şekilde Suriye'deki durumu ele aldık. Bu ülkede kalıcı normalleşmenin tesisine yönelik adımlarla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Önemli mutabakatlar sağladık. İmzaladığımız ortak bildiride yer aldı.

"BİZİM KESİN KARARLILIĞIMIZ SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMAKTAN YANADIR"

Bizim kesin kararlılığımız şu doğrultudadır. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını sağlamaktan yanadır. Bu ilkesel tutum bugün çok önemli. Bazıları mezhepsel çatışmaları destekliyor. Suriye'yi parçalamaya çalışanlar var. Biz üçlü işbirliğimizi tüm yönleriyle artırmaya karar verdik. Astana formatı zaten verimli olduğunu defalarca kanıtlamıştır.

"SURİYELİLER ARASINDA DİYALOĞUN İLERLETİLMESİ ÖNCELİĞİMİZDİR"

İç ve dış mülteciler evlerine dönmeye başladılar. Sosyal ve ekonomik tesislerin yeniden yapılması söz konusu. Önceliklerimizden bir tanesi şudur, Suriye meselesinin siyasi boyutunu güçlendirmeye çalışacağız. Suriyeliler arasında diyaloğun ilerletilmesi önceliğimizdir. Suriye ulusal diyalog kongresinin sonuçları da çok önemlidir.

Görüşmemizin önemli konularından bir tanesi, insani yardım meselesiydi. Bu meselenin siyasallaşmaması gerekiyor. Ve ben meslektaşlarımı Rusya'nın bu doğrulta yapmış olduğu gayretler konusunda bilgilendirdim. Doğu Guta'da benzeri olmayan bir operasyon gerçekleştirdik. Çatışma bölgelerine insani yardımlar gönderiliyor.

"HEDEFİMİZ TERÖRİSTLERİ TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAKTIR"

Bizim hedefimiz teröristleri tamamen ortadan kaldırmaktır. Barış çabalarımızı engellemeye çalışıyorlar. Militanlar zehirleyici maddelerin kullanıldığı bazı provokasyonlara başvuruyorlar. Bununla ilgili çok net kanıtlarımız var.

Ve son olarak meslektaşlarıma bu verimli görüşmelerden dolayı teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Eminim bu zirvenin sonucunda somut tedbirler alınacaktır ve sonuçları da barış ve istikrarın tesis edilmesine yönelik çalışmalara katkı sağlayacaktır.

Birinci günümüzde ikili görüşmelerimiz oldu. Bu ziyaret çok başarılı geçti. Ben Türk dostlarıma sayın Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum.

ORTAK AÇIKLAMA

Zirveden çıkan ortak açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:

"(Liderler) Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, atılacak adımların hiçbirinin ilgili BM kararları ve Suriye toplumunun tüm kesimlerinin temsilcilerinin iradesi tarafından tasdik edilen bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini vurgulamışlardır. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir."

SURİYELİLERE ANAYASA YAZMA SÜRECİNDE DESTEK

Soçi'de 30 Ocak'ta yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin siyasi sürecin önünü açan önemli bir kilometre taşı olduğuna değinilen açıklamada, kongrede kararlaştırılan anayasa komitesi kurma sürecinin en kısa zamanda BM'nin yardımıyla başlamasına destek verileceğine yönelik taahhüt vurgulandı.

Açıklamada, Suriyelilere ülkelerinin birliğini yeniden tesis etmelerinde destek verileceğinin altı çizilerek, "(Liderler) Suriye halkının desteğini alacak bir anayasayla sonuçlanmak üzere, Suriye halkının özgür iradesi temelinde Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde yürütülecek kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir süreç ve katılmaya ehil tüm Suriyelilerin BM'nin uygun şekilde gözetimi altında oy kullanacağı serbest ve adil seçimler vasıtasıyla ihtilafa siyasi çözüm bulmalarında yardımcı olma gerekliliğini yinelemişlerdir." denildi.

TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE

Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin zirvede imza attığı ortak açıklamada, terör örgütleri DEAŞ, Nusra Cephesi ve El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların ortadan kaldırılması için birlikte çalışmaya devam edileceğine dikkat çekildi.

Açıklamada, "(Liderler) Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terör örgütlerinin ateşkes rejimine katılmış ve katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir." ifadesine yer verildi.

SİVİLLERİN KORUNMASI, İNSANİ ERİŞİM SAĞLANMASI İÇİN KARARLILIK

Suriye'de ablukadaki bölgelerin de ele alındığı zirvenin ortak açıklamasında, "(Liderler) Doğu Guta, Yermük, Fua ve Kefraya, İdlib ili, Hama ilinin kuzeyi, Rukban ve Rakka dahil olmak üzere tüm Suriye'deki vahim insani duruma tepki olarak alınan 2401 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararını memnuniyetle karşılamışlar, çatışan taraflara, ateşkes ihlallerinden kaçınma da dahil olmak üzere, söz konusu kararın hükümlerine uymaları konusunda güçlü çağrıda bulunmuşlardır." denildi.

Gerginliği azaltma bölgelerinde sivillerin korunması ve bu bölgelere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma çabalarına hız verme konusuna da değinildiği ifade edilen açıklamada, gerginliği azaltma bölgelerinin geçici nitelikte olduğu bir kez daha vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadeler kaydedildi:

"(Liderler) İlave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta BM ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma güçlü çağrıda bulunmuşlardır."

Ortak açıklamada, Astana'daki son toplantıda ilk kez bir araya gelen alıkonulanların ya da kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti çalışma grubunun faaliyetlerinin memnuniyetle karşılandığı da belirtildi.

3 liderin ortak beyanında, Ruhani'nin daveti üzerine bir sonraki toplantıların İran'da yapılacağı da paylaşıldı.

 

Yukarı

Business HT×