BIST 100 9.693,46 % 1,77
USD/TRY 32,5355 % 0,02
EUR/TRY 34,7190 % 0,09
Piyasalar
9.693,46
% 1,77
32,5355
% 0,02
34,7190
% 0,09
1,0656
% 0,12
45,44
-0,05
2.391,93
% 0,54
87,29
% 0,21
En son haberlerden haberin olsun istemez misin?

Erdoğan: Yetkiyi tek kişide topluyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bu ülkede cumhurbaşkanının başbakana anayasa kitapçığını fırlattığını gördük mü? Yaşadık mı? Kardeşlerim ya, dünyada böyle çirkinlik olur mu ya? Bunu bile yaşattılar bize ya. Bunu da kaldırıyoruz. Bu yetkileri tek kişide topluyoruz ve kitapçık fırlatma dönemi bitiyor"

Erdoğan: Yetkiyi tek kişide topluyoruz
18 02 2017, 16:00

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Elazığ'da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, anayasa değişikliği kanunu ve referandum sürecine yönelik açıklamalarda bulundu.

"Şimdi, ne diyor o güzel Elaziz türküsünde? Bahçeye indim ki taş bulamadım. Bir yüzük yaptırdım taş bulamadım. Kendime münasip eş bulamadım. Türkiye yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine nihayet kavuşuyor. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi" diyen Erdoğan'ın konuşmasından şu başlıklar öne çıktı:

1071'DEN 2023'E

1071'den itibaren nasıl Türkiye'yi vatan haline getirdiysek, önce 2023 hedeflerimize ulaşacağız. Ardından 2053 vizyonumuzu harekete geçirerek çok daha büyük başarılara imza atacağız. Önümüzde bir fırsat var, bu fırsat cumhurbaşkanlığı sistemine geçmemizi sağlayacak anayasa değişikliğidir. 16 Nisan'da sandık başına gidip oylayacağımız bu değişikliğe inşallah Elazığ'dan rekor düzeyde bir destek bekliyorum. Hazır mıyız? Gadanızı alsın inşallah.

Bugün anayasa değişikliğine karşı çıkanların bir kısmı, bunu meselenin artısını eksisini bilmediği için yapıyor. Bir kısmı da kendi çıkarlarını bozacağı kendi foyalarını ortaya çıkaracağı için karşı çıkıyor. Kendi menfaatini ülkesinin menfaatlerinin önünde tutanlara diyecek bir şeyimiz yok. Ama cumhurbaşkanlığı sistemini bilmedikleri için meseleye soğuk yaklaşanlara işin aslını astarını anlatmak hepimizin borcudur. Tüm milletime anayasa değişikliği ile getirilen sistemin ne olduğunu özetle ifade etmek istiyorum. Televizyonlarda zaten anlatılıyor, ben de daha açık net anlatacağım.

"TÜRKİYE YILLARDIR ARADIĞI MÜNASİP YÖNETİM SİSTEMİNE KAVUŞUYOR"

Kardeşlerim, bu hakikatleri duyanların duymayanlara anlatmasını rica ediyorum. Türkiye'de her şeyden önce rejim değişmiyor. Değişen sadece yönetim sistemidir. 1923'te ilan edilen cumhuriyetimizi ilelebet yaşatacağız. Yönetim sistemi tartışmalarımızın tarihi cumhuriyetimizden eskidir. Mesela Meclis, başbakan, bakanlar kurulu gibi pek çok kurumumuz cumhuriyet öncesinde de mevcuttur. Birileri doğru ile yanlışı birbirine katarak milletimizin kafasını bulandırmaya çalışıyor. Çünkü onların kafaları da karışık, kafaları bulaşık. Şu an yapılan iş yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri yeniden düzenlemekten ibarettir. Bu organların hiçbiri ortadan kalkmıyor. Parlamento ortadan kalkmıyor. Birilerine sorsan kalkıyor, yok böyle bir şey. Parlamento yine yerinde. sadece görev tanımları yeniden yapılıyor. Esasen cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini öngören 2007 anayasa değişikliği ile yeni sistemin ilk adımı atıldı. İkinci adım 2014 yılında, doğrudan halkın oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olan bu kardeşiniz göreve sizin emrinizle başladı. Şimdi de benim milletim, halkım nihai adımı atıyor ve şimdi sistemin adını tam olarak koyuyoruz. Şimdi, ne diyor o güzel Elaziz türküsünde? Bahçeye indim ki taş bulamadım. Bir yüzük yaptırdım taş bulamadım. Kendime münasip eş bulamadım. Türkiye yıllardır aradığı münasip yönetim sistemine nihayet kavuşuyor. Bu sistemin adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi.

"SÜREKLİ SEÇİM DÖNEMİ SONA ERECEK"

Seçimlerde ne olacak? 5 yıl süre ile görev verilen cumhurbaşkanı, milletten başka kimseye hesap vermeden tabii ki anayasa çerçevesinde vazifesini yerine getirecektir. Bu ülkenin istikrar ve güven ortamının 5 yıl süre ile garanti altına alınmasını getiriyor. Ya biz neler yaşadık, eskiden olduğu gibi. Ortalama söylüyorum 1.5 yılda bu ülke 25 günde hükümet değişikliği gördü. Ortalama bir buçuk yılda, bir hükümetin kurulduğu, sürekli seçimlerin yapıldığı veya konuşulduğu dönem sona erecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile parlamento beş yılda bir yapılacak ve istikrar olacak. Güven olacak. İstikrar ve güvenin olduğu yerde kalkınma olacak. Milletvekili başına Türkiye'deki kadar nüfusun düştüğü çok az ülke var. Bu yüzden vekil sayısını 550'den 600'e çıkarıyoruz. Ya 550 yetmedi de mi 600 yapıyorsunuz diyorlar. Daha düne kadar çift kamaralı sistemde ne kadar senatör ve milletvekili vardı? 600. Şimdi de 600 oldu. Ama ne oluyor? Biz ABD'deki gibi çift kamaralı yapmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı ile başbakanın gücü aynı kişide birleştiği için kavga -dövüş çıkmayacak. Bu ülkede cumhurbaşkanının başbakana anayasa kitapçığını fırlattığını gördük mü? Yaşadık mı? Kardeşlerim ya, dünyada böyle çirkinlik olur mu ya? Bunu bile yaşattılar bize ya. Bunu da kaldırıyoruz.

"YETKİYİ TEK KİŞİDE TOPLUYORUZ"

Bu yetkileri tek kişide topluyoruz ve kitapçık fırlatma dönemi bitiyor. Yürütme yetkisi verilen cumhurbaşkanı, milletimizle birlikte Meclis'e karşı da sorumluluk üstleniyor. Meclis'in yürütme üzerindeki bilgi edinme ve denetleme yetkisi güçlendiriliyor. Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma ve Yüce Divan'da yargılanmasını talep etme imkanı getiriliyor. Yürütme görevi ile yasama organının görevi arasındaki ayrım netleştirildiği için karşılıklı yetki aşımı diye bir mesele inşallah olmayacak. Kanun çıkartmak yasamanın işidir. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ise yürütmenin işlerini hızlandırmak için getiriliyor. Ana muhalefetin başındakiler ne diyor; Parlamento olmuyor, yasama organı kalkıyor. Ya bunlar ya bu işleri okumuyor, bilmiyor, düşünmüyor. İşleri güçleri sağda solda dedikodu. Kararname ile düzenlenen bir konuda kanun çıkarılırsa kararname geçersiz hale geliyor. Bütçe dışında cumhurbaşkanına kanun teklif etme yetkisi de verilmiyor. Sadece Meclis'teki görüşmeler çıkmaza girerse bir önceki bütçe yürürlüğe sokuluyor. Birileri çıkıp Meclis'in ortadan kaldırıldığını, işlevsiz kılındığını söylüyor. Meclis ortadan kalkmak bir yana güçleniyor. İşlevsiz bırakılmak bir yana daha geniş vazifeler üstleniyor. Öte yandan yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlığını da etkiliyoruz. Böylece yargının bir grubun tasarrufuna girmesinin önüne geçmeyi planlıyoruz. HSYK'nın yapısı çoğulcu ve geniş tabanlı özelliği korunarak güçlendiriliyor. 

"SIKI YÖNETİM KALKIYOR"

Eski dönemde çok tartışılan sıkı yönetim artık kalkıyor. Bu ülkede artık sıkı yönetim olmayacak. Bunun yerine zorunlu durumlarda OHAL ilan edilerek sorunların üstesinde gelinmesi imkanı getiriliyor. Cumhurbaşkanının partisi ile ilişiğini kesme şartını ortadan kaldırıyoruz. Ya böyle şey olur mu? Cumhurbaşkanı olacaksın, kurucusu olduğu partiyle ilişkisi kesiliyor. Bir insanın karakterinde tarafsızlık olur mu? Olmaz, gerçekçi olmak lazım.

"BU GENÇLİK FATİH'İN TORUNU"

Gençler, bu anayasa değişikliğinin en başta gelen kahramanları sizsiniz. Unutmayın, bu kardeşinizin başbakan olduğu zaman ilk attığı adım seçilme yaşını 25'e indirdi. Bunu 18'e indirmemiz lazım. Şimdi 18 yaş hem seçme hem seçilme yaşıdır. Ya "Çoluk çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu" diyorlar. Lafa bak ya. Lafa bak. Bu kendi gençliğine güvenmemek demektir. Bu millet sıradan bir millet değildir, bu gençlik sıradan bir gençlik değildir. Bu gençlik Fatih'in torunudur. Fatih 21 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açtı mı? Siz de açarsınız ya. inşallah 18-25 yaş arası bakanlar, milletvekilleri görmek istiyoruz. Bugün dünyanın dev şirketlerini 25-30 yaşında gençler yönetiyor. Ama bunların kafası basmaz bu işe. Biz gençliğimizle iftihar duyuyoru

Yukarı

Business HT×