'Yolsuzluklara karşı daha güçlü mücadele etmeliyiz'

Brezilya'da 1 milyondan fazla kişi, hükümeti protesto etmek için sokaklara döküldü.

Hükümeti artan yaşam pahalılığı ve Brezilya tarihinin en büyük skandallarından olan Petrobras skandalı için gerçekleştirilen protesto gösterileri 16 şehirde gerçekleştirildi.

Bloomberg'ün edindiği bilgilere göre şu dakikaya kadar gösterilerde şiddet ya da vandalizm sergilenmedi.

Gösterilerin ardıdan açıklama yapan Brezilya Adalet Bakanı Jose Eduardo Cardozo, yolsuzlukla mücadele noktasında daha ciddi önlemler alınması gerektiğini kabul etti. 

Cardozo, "Bugün, Brezilyalıların hükümeti eleştirmek için de desteklemek için de özgür olduğunu gördük. Yolsuzkluklara karşı daha güçlü şekilde mücadele etmeliyiz" dedi. 

SKANDAL İSVİÇRE BANKALARINA DA SIÇRADI

Vergi ve benzin gibi devlet kontrolündeki mallardaki fiyat artışlarından muzdarip olan Brezilyalılar, diğer yandan hükümetteki görevlileri de kapsayan skandaldan şikayetçi. Yaşananlar sonrasında Devlet Başkanı Dilma Rousseff'i destekleyenlerin oranında ise ciddi düşüş var. Hafta sonunda gerçekleştirilen protestolar Haziran 2013'ten bu yana görülen en geniş çaplı gösterilerden biri olarak niteleniyor. 

"Yaşananlar oldukça önemli çünkü önümüzdeki aylarda caddelerden hükümet üzerine ne tür bir baskının geleceğini gösteriyor" diyen Eurasia Group Latin Amerika Analisti Joao Augusto de Castro, "Ekonomi kötüleştikçe gösterilerin büyüme portansiyeli var" değerlendirmesinde bulundu.

Rousseff hükümeti, bütçe açıklarını ve olası kredi notu indirimlerini önleyebilmek için vergileri artırırken, harcamaları kısıyor.

Göstericiler Twitter ve Facebook gibi sosyal medya mecralarında organize oldu. Ülke çapındaki gösterilerde ulusal marşlar söylenirken, bayraklar dalgalandırıldı.

Protesto gösterilerinin gerçekleştirildiği 15 Mart, aynı zamanda Brezilya'nın 21 yıllık askeri diktatörlükten demokrasiye geçişinin 30'uncu yıldönümü.

Yüksek Mahkeme, 6 Mart'ta Kongre üyesi, ve eski enerji bakanının da aralarında bulunduğu bir grup politikacının soruşturulması için yetkilendirildi. Skandala adı karışanlar tüm iddiaları reddediyor.

Dünyanın da en büyük şirketlerinden biri olan enerji şirketi Petrobras yöneticilerinin geçmişte iktidardaki İşçi Partisi'nin seçim kampanyalarını desteklemek için para akıttığı ve rüşvet verdiği iddia ediliyor. Başkan Rousseff de 2003-2010 yılları arasında Petrobras'ın yönetim kurulu başkanıydı.